14 Simgesel Yapıtın Sizi Çok Şaşırtacak Uzaktan Görüntüsü

Eğer bazı simge yapıları, tarihi eserleri, önemli yapıtları sadece internetten, kitaplardan, filmlerden, vs. görüyorsanız gerçeğini gördüğünüzde şaşırmaya hazır olun.
Çünkü bir pazarlama stratejisi olarak bu eserlerin en yakından, en güzel açıdan, en güzel ışık altındaki fotoğrafları sunuluyor size. Yolunuz düşüp de bir gün ziyaret ettiğinizde ise “bu muymuş yani?” demekten kendinizi alamıyorsunuz. Bu elbette her tarihi eser, her simgesel yapı için geçerli değil. Sizler için uzaktan bakıldığında hayal kırıklığı yaratan birtakım yapıları derledik.
1. Akropolis – Atina, Yunanistan
Antik Yunan Medeniyeti’nin başkenti olan Atina’ya gidenler gezilerine 5. yüzyıldan kalma dünyaca ünlü Akropolis’ten başlar. Atina’nın göz bebeği olan Akropol, milyonların ilgisini çeker ve görenleri hikayeleriyle kendine hayran bırakır. Atina’nın tam merkezinde ve 90 metre yüksekliğinde kayalık tepeye kurulmuştur. En eski dönemlerden beri kale ve tapınak olarak kullanılagelmiştir.
Yakından bakınca son derece haşmetli görünen bu tarihi kalıntı biraz uzaklaşınca böyle görünüyor.
2. Brandenburg Kapısı – Berlin, Almanya
Berlin şehrinde bulunan ünlü Brandenburg Kapısı Almanya’nın yeniden birleşmesinin sembollerinden biridir. 1791 yılında kullanıma açılan kapı Noeklasik mimari tarzının seçkin bir örneğidir. Kapı sütunlarının yüksekliği ve üzerindeki taş süslemeleri dikkat çeker. Yapımında Carl Gotthard Langhans ve Johann Gottfried Schadow görev almışlardır. Ana binası 12 sütün üzerine yapılan kapının 5 aralığı vardır.
Şimdilerde ise şehrin kalabalığı içinde kaybolmuş, modern binalar arasında ayakta kalmaya çalışan bir hali var gibi.
3. Hollywood Yazısı – Loz Angeles, ABD
Kaliforniya’da bulunan Los Angeles şehrinin Lee Dağı’nda bulunan bu yazı, tam olarak Santa Monica Dağları’nda bulunur. İlk olarak 1923 yılında inşa edilmiş olan Hollywood Yazısı, ilk haliyle günümüzdeki halinden farklı bir yapıdaydı. 1923 yılında bölgeye yerleştirilen bu yapı, ”Hollywoodland” şeklindeydi. Sonrasında sonda bulunan ”land” eki kaldırılmıştır. Bu işlem 1949 yılında gerçekleştirilmiştir ve yazı halen günümüze dek ”Hollywood” şeklinde kalmıştır.
Şehrin içine girip de baktığınızda gözleriniz çok keskin değilse yazıyı okumanız biraz zor.
Küçük Deniz Kızı Heykeli – Kopenhag, Danimarka
Küçük Deniz Kızı’nın heykeli Kopenhag’da Langelinie limanında bir taşın üzerinde oturur. Heykel Danimarka’nın başkenti Kopenhag’ın simgesi durumundadır. Heykelin temellerini 1909 yılında Carl Jacobsen atmıştır. Heykel turist akınına uğramaktadır.
Ancak bu heykel görenleri bir miktar hayal kırıklığına uğratır, çünkü yalnızca 1.25 metre uzunluğunda ve 175 kg ağırlığındadır.
5. Mona Lisa Tablosu – Paris, Fransa
Mona Lisa (La Gioconda veya La Joconde), İtalya’nın Floransa şehrindeki Rönesans sırasında Leonardo da Vinci tarafından kavak bir pano üzerine sfumato tekniği ile resmedilmiş 16. yüzyıl yağlı boya portresidir. Resim halen Paris’teki Louvre Müzesi‘nde Francesco del Giocondo’nun karısı, Lisa Gherardini Portresi başlığı altında sergilenmektedir. Tabloda oturmuş bir kadın resmedilmiştir, kadının yüzünün kime ait olduğu hala gizemini korumaktadır.
Bu tablo tarihin en bilinen tablosu olabilir, ancak müzede görebilmek ayrı bir dert, görünce şaşırmamak ise elde değil.
6. Rushmore Dağı Anıtı – Güney Dakota, ABD
Rushmore Dağı Anıtı Güney Dakota’daki Black Hills’te (Siyah Tepeler) bulunan muazzam bir anıttır. Yetenekli heykeltıraş Gutzon Borglum’un eseri olan Rushomore Dağı Anıtı dünyada dağa yapılmış en büyük heykel niteliği taşımaktadır.
Bu muazzam yapı biraz uzaktan bakılınca dağların büyüklüğü arasında adeta kayboluyor.
7. Niagara Şelaleleri – ABD-Kanada sınırı
Niagara Şelaleleri Kuzey Amerika’nın doğusunda, ABD ile Kanada sınırı arasında, Niagara Nehri’nin üzerinde bulunur. 3 büyük şelaleden oluşur. Horseshoe bunların en büyükleridir. American Falls ve Bridal Veils Fall diğer iki küçük şelalelerdir.
Biraz uzaktan bakınca bu devasa şelalelerin büyüklüğü etrafındaki yapılar tarafından gölgeleniyor sanki.
8. Gize Piramitleri – Kahire, Mısır
Gize Piramitleri, Keops, Kefren ve Mikerinos piramitleri olup isimlerini yaptıran firavunlar tarafından almışlardır.Tahmini olarak M.Ö 3000 yıllarında eski krallık döneminde yapılan bu anıtsal kompleks, Dünyanın yedi harikasından biri olup, bu yedi harika içinde günümüze kadar ulaşan tek eserdir.
Onları hiç görmeyen birinin, onların şehre bu kadar yakın olmasına şaşıracağından eminiz. İnsan ıssız çölün ortasında olduklarını düşünüyor.
9. La Sagrada Familia – Barselona, İspanya
La Sagrada Familia, İspanya’nın Barselona şehrinde bulunan ve modern mimarinin öncülerinden sayılan Antoni Gaudi’nin 1883 yılında devraldığı fakat 1926 yılında bir tramvayın altında kalarak ölmesi sonucu yarım kalan bir bazilikadır. Yapımı halen devam etmektedir.
Bu heybetli bazilika çevresindeki yapıların arasında böyle görünüyor işte.
10. Santorini – Yunanistan
Santorini Adası, Yunanistan’ın 200 km güneydoğusunda bulunan turistik bir adadır. Volkanik bir adalar grubu olan Santorini günümüzde taş yapıların arasından süzülen sokaklar, limon ağaçları, erguvanlar, çinili avlular, sabaha kadar süren eğlenceleri, eşsiz günbatımları, leziz mutfağı ve Ege’ye bakan şık teraslarıyla meşhur bir tatil beldesidir.
Bu volkanik adaya biraz uzaktan bakınca adanın bir ucuna tutunmuş beldeyi görmek mümkün.
11. Stonehenge – Wiltshire, İngiltere
İngiltere‘nin Wiltshire bölgesinde bulunan Stonehenge, dünyada en çok tanınan anıtlar arasında. Neolitik taş devri ile bronz çağı dönemlerine ait taş yapıların meydana getirdiği topluluk, mezar höyükleriyle çevreleniyor. İngilizce’de asılı taşlar anlamına gelen Stonehenge, astronomi, geometri ve Paganizmle ilişkilendirilse de hakkında bilimsel bir veri bulunmuyor.
Her yerde karşımıza çıkan, fotoğrafları masaüstleri arka planı olarak kullanılan bu eser aslında ıssızlığın ortasında küçük bir anıttır.
12. Tac Mahal – Agra, Hindistan
Tac Mahal, Hindistan’ın Agra şehrinde, 1631-1654 yıllarında inşa edilmiş anıt mezar. İslâm türbe mimarisinin en önemli eserlerinden birisi olarak kabul edilir. Babür İmparatorluğunun 5. hükümdarı Şah Cihan’ın 17 Haziran 1631 tarihinde genç yaşta ölen eşi Ercümend Bânû Begüm için o zamanki imparatorluğun başkenti olan Agra’da Yamuna Nehri’nin kıyısında yaptırılmıştır.
Ancak gidenler için bir hayal kırıklığı yaratmaktadır, çünkü maalesef çevresi hiç de bu güzel esere yakışan cinsten değil.
13. Yasak Şehir – Pekin, Çin
Yasak Şehir Ming Hanedanı’nından Çing Hanedanı’nın sonuna kadar kullanılmış Çin imparatorluk sarayıdır. Çin’in Pekin şehrinin ortasında bulunmaktadır.
Evet tam da dediğimiz gibi Pekin’in tam ortasında, biraz uzaktan bakılınca seçilemeyecek şekilde kaybolmuş halde.
14. Zafer Takı – Paris, Fransa
Zafer Takı, Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan tarihi anıttır. Charles de Gaulle Meydanı’nın ortasında, Şanzelize Caddesi’nin batı kısmında yer almaktadır. Boyu 45, eni 22 ve yüksekliği 49 metredir.
Şehrin kalabalığı içinde kaybolan bir başka tarihi eser, ancak kabul edelim yine de ihtişamını koruyor.
Ancak ne olursa olsun hepsi çok değerli, hepsi gördükleri ilgiyi hak eden şaheserler.