Doğuştan Engelli Oğlunu Okulunda da Yalnız Bırakmayan, Teneffüslerde Onunla Oynayan Anne

İzmir’in Karşıyaka ilçesinde oturan Ceylan Baştu, doğuştan bedensel engelli 7 yaşındaki ikinci sınıf öğrencisi oğlunu okulunda da yalnız bırakmıyor.
Anneliğin ne anlama geldiğini anlamak için çevremiz bakmamız yeterli. Her annenin evladı için nelere katlandığını görmek için sadece birkaç hikaye dinlemek yetiyor. O hikayelerden biri de İzmir’in Karşıyaka ilçesinde oturan 28 yaşındaki Ceylan Baştu’ya ait. Fedakar anne, doğuştan bedensel engelli 7 yaşındaki ikinci sınıf öğrencisi oğlu Kaan Mete‘yi okulunda da yalnız bırakmıyor. Yeni doğan bebeğini de yanına alarak her gün oğlunun okuluna gidiyor, teneffüslerde oğlunu bahçede oynatıyor.
Örnekköy Mahallesi’nde yaşayan Ceylan ve Barış Baştu çiftinin ilk çocukları Kaan Mete, bedensel engelli dünyaya geldi.

Bacakları tutmayan, gözleri görmeyen ve ellerini tam olarak kullanamayan çocuklarının sağlığına kavuşması için mücadele eden Baştu ailesi, çabalarının karşılığında az da olsa yol kat edebildi.
Aile, tedavilerle bacakları az da olsa gelişen ve görmeye başlayan Kaan Mete’nin geçen yıl okula başlamasının sevincini yaşadı.

Evladına bebek gibi bakan anne Ceylan Baştu, her gün, oğlunun eğitim gördüğü, evlerine yürüyerek 10 dakika uzaktaki Gülsafa Firdevs Kapancıoğlu İlkokuluna gidiyor. Bu yıl dünyaya gelen bebeğini de yanına alan fedakar anne, oğlu Kaan Mete‘yi yalnız bırakmamak için gün boyunca okulda kalıyor.
Ders sırasında bebeğiyle ilgilenen anne, teneffüslerde ise Kaan Mete’yi dışarı çıkarıp oynatmaya çalışıyor.

Ceylan Baştu, okul bitiminde ise çocuklarını alıp evinin yolunu tutuyor.
“Çok ümitlenmeyin!”

Ceylan Baştu, “ilk başlarda oğlumuzun durumuna çok üzüldük. Doğar doğmaz ‘Solunum yetersizliği nedeniyle 72 saat bekleyeceğiz, yaşamayabilir. Çok ümitlenmeyin.’ dediler. Çok şükür 72 saati atlattık. 3 aylık olunca, doğuştan görme engelli olduğunu söylediler.

İzmir’de gitmedik hastane bırakmadık. 9 ay sonra bizi fark etmeye başladı. Kırmızı oyuncaklarla dikkatini çekmek için mücadele ettik. Hiç yürüyemiyordu. 9 aylıktan itibaren sürekli tedavi, yüzme, ayaklarına masajlar, kremler, her türlü yolu denedik. Çok şükür bugünlere geldik.”
Pes etmedim.

Çok zorlanmasına rağmen pes etmeyi düşünmediğini dile getiren Baştu, “Geçen yıl okula başladı. Geçen yıl gebeydim, o yüzden daha zor oluyordu. Engelli psikolojisi yaşamaması için tekerlekli sandalye kullanmak istemiyoruz. Elimden geldiğince kollarından tutup yürütmeye çalışıyorum. Eğitim hayatından kopmasın da her türlü fedakarlığa hazırım. Yeter ki arkadaşlarından, okulundan kopmasın.” dedi.
Oğlunun eğitimi için adeta zamanla yarışıyor

Oğlunun eğitimi için zamanla yarıştığını anlatan Baştu, “Sabah uyanıyorum, Kaan Mete’ye kahvaltısını veriyorum. Sonra okula hazırlıyorum. Bebek o sırada uyanık oluyor. Bir yandan onu emziriyorum. Daha sonra asansöre binip iniyoruz. Kapıda bir komşu bulduğumda bebeği ona veriyorum. Ben de Mete’yi servise bindiriyorum. Bebeği arabaya koyup koştura koştura servisten önce okula ulaşıyorum. Sonra oğlumu servisten alıp sınıfına çıkarıyorum.” diye konuştu.
Fedakar annelerimizin ellerinden öpüyoruz.

Çocuklarının eğitim alması, kendilerine yeten bireyler olması için kendi hayatlarını yok sayıp evlatları için mücadele eden annelerimizi saygıyla selamlıyor, ellerinden öpüyoruz. Anne olmanın sadece doğurmaktan ibaret olmadığını, bir annenin evladı için gerekirse nasıl zorluklara göğüs gerebileceğini bizlere gösterdiği için Ceylan Baştu’ya teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Haber: AA
İlginizi çekebilecek diğer içerikler
- 39 Yaşındaki Anne 10 Erkek Çocuğun Ardından Nihayet Kız Bebek Sahibi Oldu!
- Annesinin Görür Görmez Eve Götürmeyi Reddettiği Bebeği Evlat Edinen Altın Kalpli Çift
- Kimse Yer Vermeyince Çocuğunu Trenin Kirli Zeminine Oturarak Emzirmek Zorunda Kalan Anne