İnsanlık Tarihinde Kara Bir Leke: Hiroşima’ya Atom Bombası Atılmasının Üzerinden 75 Yıl Geçti

Tam 75 yıl önce bugün, yani 6 Ağustos’ta insanlık tarihine kara bir leke sürüldü, Hiroşima, nükleer saldırıya maruz kalan ilk şehir olarak dünya tarihindeki yerini aldı.
ABD’nin, Eylül 1939-1945 arasında süren savaşın son yılında Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atom bombası atması sonucu Japonya’nın teslim olmasının üzerinden 3 çeyrek asır geçti. İttifak devletleri İngiltere, Çin ve ABD liderlerinin Temmuz 1945 sonundaki “Potsdam Bildirisi“nde teslim olma çağrısında bulunduğu Japonya önce sessiz kaldı.
Bildiriye karşı “şartsız teslim olunamayacağını” ilan eden Tokyo yönetimi, aynı yılın ağustos ayı başında İttifak cephesine “anlaşmalı barış” teklifi yaptı. Cephenin, teklifi kabul etmemesi üzerine 6-12 Ağustos haftasında ilk bomba pazartesi sabahı Hiroşima’ya, ikinci bomba perşembe öğlene doğru Nagazaki‘ye atıldı.
İki şehrin yerle bir edilmesi sonucunda Japonya “Shouwa” dönemi İmparatoru Hirohito, 15 Ağustos’taki mesajında ülkesinin koşulsuz teslim olduğunu ilan etti.
‘Little Boy’

6 Ağustos 1945 Pazartesi günü II. Dünya Savaşı’nın son aşamasına gelindiğinde, saatler 08.15’i gösterirken Amerika Birleşik Devletleri ‘Enola Gay’ adlı B-29 bombardıman uçağından bıraktığı Uranyum-235 tipi ‘Little Boy’ (Küçük Oğlan) isimli atom bombasıyla nükleer saldırıyı gerçekleştirdi. Atom bombası ’Little Boy’, Hiroşima’ya tam 43 saniyede düştü ve saatler 08.16’yı gösterirken yaklaşık 600 metre yükseklikte patladı.
Yaşayan canlı kalmadı

Bomba, düştüğü yere 500 metre uzaklıktaki alan içindeki tüm insanların yüzde 90’ının ölümüne neden oldu. İlk anda 70 bin kişinin yaşamına bir anda son veren saldırı, takip eden hafta içerisinde ise 30 binden fazla kişinin hayatına mal oldu. Hatta bazı kaynaklara göre ölü sayısı toplamda 140 binin üzerine çıktı.

Hiroşima’daki saldırıdan sadece 3 gün sonra 9 Ağustos 1945’te Nagasaki’de Plütonyum -239 tipi atom bombası ‘’Fat Man’’ (Şişko Adam) ile ikinci saldırı gerçekleştirildi.
Hiroşima’nın yüzde 70’i, Nagazaki’nin yarısı

Uranyum katkılı atom bombası, merkezinde 3 bin santigrat derece ısı oluşturarak 1,5 kilometre çapındaki alanda her yeri dümdüz etti. Hiroşima’nın yüzde 70’ini yok eden bomba, 1945 yılı sonuna dek ise 140 bin kişinin ölümüne yol açtı.
Tıbbi yardım alamayan çok sayıda yaralı ölüme terk edilirken, şehre yardım götüren insanlar da bomba sonrası oluşan radyoaktif yağmura maruz kalarak can verdi.

6. sınıfa giden bir Japon kız çocuğunun boyunun yaklaşık iki katı büyüklüğündeki bu bomba, ilerleyen dönemlerde kansere ve çeşitli radyasyon hastalıklarına sebep oldu. Askeri tarihte gerçekleştirilen yegane nükleer saldırı olan Hiroşima felaketi, bombanın atılmasından hemen sonra yayılan radyasyon ile birçok çocuğun ve yeni doğan bebeğin genetik hastalıklara maruz kalmasına neden oldu.
“Gün geceye döndü”

Hiroşima’da yaşayan ve 3. sınıfa giden Hatsumi Sakamoto adlı çocuk saldırıyı anlattığı şiirinde şu ifadeleri kullandı: “Atom bombası atıldığında gün geceye döndü ve insanlar bir anda hayalet oldu.”

Saldırıdan sonra şehirde yıllarca bitki bile yetişemeyeceğini iddia edenlere en iyi cevabı vermek ve gelecek nesilleri bu katliam konusunda bilinçlendirmek amacıyla yıllardan beri iktidara gelen tüm Japon Hükümetleri, şehrin bir park gibi inşa edilmesi için çalıştı.
Hiroşima gazileri: ‘Hibakuşalar’

Atom bombalarının patladığı anda Hiroşima ve Nagazaki kentlerinde bulunup hayatta kalan nükleer gazilere ‘hibakuşa’ adının verilmesi kararlaştırıldı. Japon Hükümeti’nin 31 Mart 2007 tarihli araştırmasına göre bugün 250 bin ila 400 bin civarında hibakuşa halen hayattadır.

Hibakuşalar, savaşın üzerinden 3 çeyrek asır geçmesine rağmen acılarının tazeliğiyle yaşlanıyor. Sayıları azalan ve yaşları ortalama 82’ye yaklaşan Hibakuşalar, nükleer silahlardan vazgeçilmesine yönelik mesajlarını her ağustos ayında düzenlenen anma törenlerinde dile getiriyor.

Hızla kalkınıp ekonomik refaha ulaşan ülke, 1957’de geç de olsa bu kişileri hatırlayıp onlara bedava sağlık hizmeti alma hakkı verdi ve maaş bağladı.
Bölgedeki saatlerin hemen hemen tamamı patlama anı olan 08:15’te durdu.

Yakıcı sıcakta kavrulan bir insan ve yanındaki merdivenin gölgesi duvarda böyle kaldı.

Patlamanın yakıcı sıcağı köprü korkulukları tarafından engellenince sıcaklıktan etkilenmeyen bölgeler açık renkte kaldı.

Patlamadan hemen sonra çekilmiş fotoğrafta, merdivenlerde oturan yaşlı bir kadının vücudundan geriye sadece bir gölgenin kaldığı açıkça görülüyor.

Atom bombası patladıktan 30 saniye sonra bombayı bırakan uçak olan ‘Enola Gay’ den çekilen fotoğraf.

Saldırıya ünlülerden tepki

Nükleer silahsızlanmayı desteklenleyenler ve Hiroşima felaketini kınayanlar arasında birçok ünlü isim yer aldı. Einstein’ın saldırıyla ilgili düşünceleri ilgi çekiciydi. Deha, 5 Mayıs 1930’da İngiltere Tıp Akademisi’nin ‘En İyi Doktor’ ödülünü alırken Hiroşima nükleer saldırısıyla ilgili şu sözleri sarf etti:
‘’Ben atomu insanlığa hizmet etmek için buldum. Onlar bomba yapıp birbirlerini yok ettiler. Böyle olacağını bilseydim, bir ayakkabı tamircisi olurdum’’

Pablo Picasso ise Einstein’ın buluşunu ve felaketi şöyle yorumladı: ‘’Her olumlu gelişmenin olumsuz bir bedeli vardır. Einstein’ın dehası da Hiroşima’ya öncülük etti’’
Bertolt Brecht de Einstein’ın atomu bulması ile geliştirilen bombanın yıkıcı etkisiyle ilgili düşüncelerini değerlendiren bir başka ünlü isim: ‘’Atom Çağı Hiroşima’da başladı ve bir gecelik, fiziğin yeni sisteminin kurucusunun hayat hikayesini farklı bir gözle okumamızı sağladı’’

Papa II. John Paul de Hiroşima’yı unutmadı: ‘’Geçmişi hatırlamak, kendini geleceğe emanet etmektir. Hiroşima’yı hatırlamak ise kendini barışa emanet etmek demektir’’
“Şeker bile yiyemez kağıt gibi yanan çocuklar”

Tüm bu ünlüler arasında Nazım Hikmet’in Hiroşima’ya olan hassasiyeti ise Japon halkının gönlünde ayrı bir yer edindi. Şairin, atom bombasıyla 7 yaşındayken öldürülen bir kız çocuğunun on yıl sonraki barışa çağrısını anlatan ‘Kız Çocuğu’ adlı şiiri, Hiroşima’daki anma törenlerinde defalarca okundu ve aynı zamanda şiir birçok sanatçı tarafından bestelenerek seslendirildi.

Zülfü Livaneli Nazım Türküsü’nde, Fazıl Say ise Nazım Oratoryosu’nda bu şiir üzerine yaptıkları besteye yer verdiler. Bu besteler daha sonra Funda Arar tarafından seslendirildi. Felaketle ilgili Bulutsuzluk Özlemi’nin de bir şarkısı bulunuyor.

Uluslararası müzik piyasasında da yankı uyandıran Nazım Hikmet’in bu şiiri, Pete Seeger, Chitose Hajime, This Mortal Coin ve The Byrds tarafından yorumlanarak albümlerdeki yerini aldı. Japonca’ya da çevrilen şiir, Japon işçi sınıfını ve savaş karşıtı kesimi 60’lı yıllar boyunca etkilemeye devam etti.
İşte Nazım Hikmet’in o şiiri:

‘’Kapıları çalan benim, kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem göze görünmez ölüler.
Hiroşima’da öleli, oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım, büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce, gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim, külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki kağıt gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı teyze, amca bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin, şeker de yiyebilsinler.’’
Modern bir barbarlık: Devlet terörü

Dönemin siyaset akademisyenleri Hiroşima’ya atılan atom bombasını öncelikli olarak ahlaki açıdan değerlendirdi. Atom bombalarının kullanılması için hiçbir koşulda geçerli bir sebebin olamayacağını savunan bilim adamları, felaketi ‘devlet terörü’ olarak nitelendirdi. Zira siyasi bir amaç uğruna sivillerin hedef olarak seçilmesi ve askeri gücün orantısız bir şekilde bu insanlar üzerinde kullanılması terörün tanımıyla birebir uyuşmaktadır.
Batı Japonya’da bulunan Hiroşima Barış Anıtı Parkı’nda, saldırıda ölenler anısına yakılan ‘Barış Ateşi’. Anıttaki ateş, anıtın yapıldığı tarih olan 1964’ten bu yana kesintisiz yanıyor.

Hiroşima Barış Anıtı Parkı’ndaki müzeden bir görünüş.

1945’te bomba atıldıktan hemen sonra bölgeyi inceleyen Amerikan Ordusu’na mensup askerler.

Hiroşima’daki bir endüstri sahasının saldırıdan hemen sonra havadan görüntüsü

Saldırıdan tam bir ay sonra, Eylül 1945’te felaketin yaşandığı bölgedeki yürüyen bir Japon askeri.

Komutan A. F. Birch Hiroşima atom bombasına ‘Little Boy’ (Küçük Oğlan) adını yazarken.

Harabeye dönen Hiroşima sokaklarından bir görünüş.

Patlamadan sonra Hiroşima İtfaiyesi ve bir itfaiye aracından geriye kalanlar.

İlginizi çekebilecek diğer içerikler
- Kıbrıs Haritasında Rum Tarafına Doğru Uzanan Çıkıntının Sebebi Nedir?
- Rusya, 1867 Yılında Alaska Gibi Stratejik Açıdan Son Derece Önemli Bir Yeri Neden ABD’ye Sattı?
- Japon Adalarının Tarihte Bilinen İlk Sahipleri, Ayıya Tapan Gizemli Ainu Halkı