Mark Twain Sözleri: Tom Sawyer’ın Maceraları ile Hayatımıza Giren Mark Twain’den 21 Söz

Mark Twain sözleri basit görünen, ancak derin anlamlar barındıran sözlerdir, böylesine etkili olmasının sebebi herkesin kendinden bir şeyler bulmasıdır.
Mark Twain 1835 yılında Amerika’nın Florida eyaletinde dünyaya geldi, gerçek ismi Samuel Langhorne Clemens’tir. Babasını çok küçük yaşlarda kaybeden yazar okulunu yarıda bırakarak çalışmak zorunda kaldı. 18 yaşlarında iken dünyayı gezmek en büyük hayaliydi. Bu hayalini gerçekleştirmek için önce ülkesini gezmeye başladı. Kendi ülkesinde gezerken 4 yıl farklı işlerde çalıştı ve Florida’ya tekrar döndü. Gemi kaptanı olma isteği arttı kaptanlık sınavına hazırlanmaya başladı. Bir gece uyurken rüyasında kardeşinin çalıştığı vapuru yanarken gördü bu rüyası gerçek oldu ve kardeşi hayatını aynı şekilde kaybetti. Bu olay Mark Twain’i derinden etkiledi ve bu dönemlerde parapsikolojiye ilgi duydu.
24 yaşına geldiğinde kaptanlık ehliyetini aldı. Amerika’nın iç savaşına kadar kaptanlık görevini yerine getirdi. Savaş sırasında orduya katıldı ve daha sonra ayrıldı. Mark Twain ülkesinin çeşitli eyaletlerini gezerken yazı ve makale yazmaya devam etti. Mark Twain ismi ile yayınlandığı ilk makalesi Carson’dan Mektup isimli makalesiydi. Zıplayan Kurbağa Kutlaması isimli öyküsü ile edebiyat dünyasında büyük yankı uyandırmayı başardı. Bu öyküsü ünü yakalamasına yardımcı olmuştu. Bir gazete için Akdeniz’de gemi turuna çıktı, bu gezi yazılarını Saflar Yabancı Ülkede isimli kitabında topladı. Kaleme aldığı bu eseri ile ülkesinde artık ünlü bir yazardı. Ünlü bir komedi yazarı olmuştu.
Mark Twain’in en önemli eseri Tom Sawyer’dır. Büyük bir ilgi toplayan bu kitabı popülerliğini arttırdı. Arkasından çıkardığı Prens ve Dilenci kitabı ’da en az diğer kitabı kadar ilgi gördü. 1885 yılında yayınlamış olduğu kitabı Huckleberry Finn isimli eseri Amerika tarihinin önemli bir eseri olmuştur. Ölümüne kadar yazarlığa devam etti, başladığı otobiyografi kitabını bitiremeden 1910 yılında hayatını kaybetti.
1. Hiç kimse izlemiyormuş gibi dans et, hiç incinmemiş gibi sev, hiç kimse dinlemiyormuş gibi şarkı şöyle, dünya cennetmiş gibi yasa.

2. Her zaman doğruyu söyle; ne dediğini hatırlamak zorunda kalmazsın.

3. Bazı insanlar o işin başarılmasının imkansız olduğunu bilmedikleri için başardılar.

4. Herkes aya benzer. Karanlık bir tarafı vardır ve onu kimseye göstermez.

5. Üzüntü kendi kendini giderir, ama mutluluğun tam zevkini çıkarmak için onu paylaşacağınız birinin olması gerekir.

6. İş, bir bedenin yapmak zorunda olduğu şeyden oluşur. Oyun, bir bedenin yapmak zorunda olmadığı şeyden oluşur.

7. Düşlerinizi küçümseyen insanlardan uzak durun. Küçük insanlar bunu hep yaparlar, oysa büyük insanlar, büyük düşlerinizi gerçekleştirebileceğinize inanmanızı sağlarlar.

8. Nezaket, sağırların duyabileceği ve körlerin görebileceği bir dildir.

9. Hayallerinizi kovmayınız, çünkü onlar gittiler mi, belki siz kalırsınız, fakat artık yaşamıyorsunuz demektir.

10. Cesaret korkunun yokluğu değil, korkuya direnmek, korkuya hükmetmektir.

11. Temel olarak iki tür insan vardır. Bir şeyleri gerçekleştiren insanlar ve başarılı şeylere sahip olduklarını iddia eden insanlar. İlk grup daha az kalabalıktır.

12. İyi dostlar, iyi kitaplar, bir de huzurlu bir vicdan: işte ideal hayat.

13. Doğru kelime etkili olabilir, ancak hiçbir kelime doğru zamanlanmış bir duraklama kadar etkili değildir.

14. Kitap okumayan biriyle, okuma yazma bilmeyen biri arasında hiçbir fark yoktur.

15. Hayat nasıldır biliyor musunuz? Üçte biri güzel geçen zamanlar, geri kalanı da o güzel zamanları hatırlamak.

16. Ne kadar fazla açıklarsan, o kadar fazla anlamam.

17. Eğer seksen yaşlarında doğup on sekiz yaşına kadar kademeli olarak yaklaşsaydık, hayat sonsuza kadar mutlu olurdu.

18. En çok korktuğun şeyi yap ki korkunun ölümü kesin olsun.

19. Yuvarlak bir insanın kare bir deliğe girmesi hemen beklenemez. Şeklini değiştirmek için zamana ihtiyaç vardır.

20. En ilginç bilgiler çocuklardan gelir. Çünkü bildikleri her şeyi anlatırlar ve sonra susarlar.

21. Birbirimizle iletişim kurmayı bırakmamız için özel çaba gösterelim, böylece biraz konuşabiliriz.

Bonus – Seksen yaşında doğup yavaş yavaş on sekizine doğru ilerlesek; yaşam sonsuz mutluluk olurdu…

Bu söz, F. Scott Fitzgeard‘a “The Curious Case of Benjamin Button” (Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi) hikayesini yazdıran sözdür.