Koyverdun Gittin Bizi! Şair Ceketli Çocuk Kazım Koyuncu Aramızdan Ayrılalı 15 Yıl Oldu

Şair Ceketli Çocuk olarak tanınan müzisyen, söz yazarı, oyuncu ve aktivist Kazım Koyuncu, aramızdan ayrılalı 15 yıl oluyor.
Yakalandığı kanser nedeniyle 33 yaşında hayatını kaybeden Kazım Koyuncu, vefatının 15. Yılında anılıyor. Kazım Koyuncu; muhalif duruşu, asi ruhu, türküleri kendine has tarzıyla yorumlaması ve sesiyle Karadeniz müziğinin unutulmaz isimlerinden biri olmayı başarmış bir isimdi. Karadeniz müziğini rock müzikle birleştirip kendi tarzını oluşturan; sevenlerinin, “Biz de öldük ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya” sözleriyle hatırladığı Kazım Koyuncu’yu rahmet, saygı ve özlemle anıyoruz…
Artvin, Hopa’da dünyaya geldi.

Koyuncu, nüfusa geç kaydedildiğinden dolayı resmi doğum tarihi 10 Mayıs 1972 olsa da 7 Kasım 1971’de Artvin’in Hopa ilçesine bağlı Yeşilköy’de doğdu.

Cavit Bey ve Hüsniye Hanımın 6 çocuğundan 5’incisi olarak dünyaya gelen sanatçı, babaannesinden masallar, “Kemençeci Yaşar” lakabıyla tanınan Yaşar Turna’dan türküler dinleyerek büyüdü.
Gelevera Deresi
Sıkı bir Trabzonspor taraftarı

Okumayı çok seven, müziğe ortaokul yıllarında babasının aldığı mandolinle başlayan Koyuncu, futbolla ilgilendi ve köydekilerin aksine sıkı bir Trabzonspor taraftarı oldu.
Koyuncu, 1989’da köyünden ayrılarak İstanbul Üniversitesi’nde Kamu Yönetimi Bölümü’ne kayıt yaptırdıysa da üniversitede pek parlak bir öğrencilik dönemi geçirmedi.

Sanat tutkusu ağır basan ve müzik çalışmalarına o yıllarda ağırlık veren Koyuncu, 1992’de Ali Enver’le birlikte “Dinmeyen” isimli müzik gurubunu kurarak profesyonel müziğe adım attı.
Karadeniz müziğini rock müzikle birleştirip kendi tarzını oluşturdu

Tiyatro oyunlarına da müzik yapan sanatçı 1993’te okulu bıraktı. Koyuncu, daha sonra okulu bırakma kararına ilişkin sorulan bir soruya, “Zor dönemler, o okulu bitirip kaymakam falan olacaksın ya da kendi istediğin işi yapacaksın ama hep soru işaretleri olacak, sonu nereye varacak? Bu tercihlerden soru işaretli olanını tercih ettim.” cevabını vermişti.

Sanatçı, okulu bırakmasının ardından sadece müzik yapmaya karar vererek, Karadeniz müziğini rock müzikle birleştirip kendi tarzını oluşturdu.
Hayde
Zuğaşi Berepe

Aynı yıl arkadaşlarıyla birlikte “Zuğaşi Berepe” adında bir grup kuran Koyuncu, hem yeni grubuyla hem “Dinmeyen” grubuyla çalıştı.
Koyuncu, yeni grubuyla ilk albümü “Va Mişkunan”ı (Bilmiyoruz) 1995’te yayınlarken sanatçı, bu yeni tarzıyla müzikseverler tarafından olumlu tepkiler aldı. Bu arada “Dinmeyen” grubu 1996’da “Sisler Duvarı” albümünü çıkarmasının hemen ardından, “Zuğaşi Berepe” grubu ise ikinci albümleri “İgzas”tan sonra 1999’da dağıldı.

Sanatında yenilikler ve denemeler yapmaktan kaçınmayan, Karadeniz müziğinin hem sert hem de duygusal yapısını eserlerine taşıyan Koyuncu’nun ilk kişisel albümü “Viya!” ise 2001’de müzik marketlerdeki yerini aldı.
“Ha kanser ha konser”

Koyuncu, esas tanınırlığını 2002’de yayınlanan “Gülbeyaz” isimli televizyon dizisinin müziklerini yapmasıyla elde ederken, dizinin ardından konser programları artmaya başladı ve 2004’te ikinci solo albümü “Hayde”yi çıkardı.

Kanser teşhisi konulduğunda takvimler 2004’ün aralık ayını gösteriyordu ama doktorlar fazla yorulmaması gerektiğini söylese de sanatçı konserler vermeye devam etti. Son konserini 4 Şubat 2005’te Taksim’deki Yeni Melek Gösteri Merkezi’nde veren Koyuncu’nun o gün söylediği “Ha kanser ha konser” sözleri sevenleri tarafından unutulmadı.
Dido
Şair ceketli çocuk

Koyuncu, hüzün kokan albümlerinde Türkçenin yanı sıra Hemşince, Lazca ve Gürcüce eserlere yer verirken, sadece Karadeniz bölgesinde değil, yurt içi ve yurt dışından geniş bir coğrafyada geniş bir kitle tarafından sevildi.
Bir röportajında “Çocukken şiirle güzel oynuyordum. Şairlerle çok uğraşıyordum. Bir ceket yaptırmak istedim o zamanlar İstanbul’a gelirken, şair ceketi…” sözlerini sarf eden Kazım Koyuncu, tedavi gördüğü hastanede 25 Haziran 2005’te, 33 yaşındayken yaşamını yitirdi.

Koyuncu, vefatından iki gün sonra, doğduğu köy olan Yeşilköy’de fındık ağaçlarının çevrelediği köy mezarlığında defnedildi.
“Teşekkürler dünya”

Sevenleri, genç yaşta kansere yenik düşen sanatçıyı şu sözleriyle hatırlıyor:

“Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya.”
İşte Gidiyorum
‘Bence bir sanatçının ya da bir şarkıcının çok cesur olması gerekiyor’

Doğru bildiği şeyleri ortaya koymaktan çekinmediğini belirten Kazım Koyuncu, bir röportajında, “Bence bir sanatçının ya da bir şarkıcının çok cesur olması gerekiyor. Cesaretin ve çalışma arzun varsa hiçbir sorun yok, en fazla para kazanamazsın. Bir albümün satmaz ya da 1 milyon satar. Bunlarla ilgilenmek istemiyorum. Çok büyük bir popülaritem yok, o yüzden biz bize yetebiliyoruz.” ifadelerini kullanmıştı.
İlginizi çekebilecek diğer içerikler
- Dostlar Beni Hatırlasın… Vefatının 47’nci Yıldönümünde Büyük Halk Ozanı Aşık Veysel
- Müslüm Gürses’in Hayatla Mücadelesinden Öğrenmemiz Gereken 13 Şey
- Neşet Ertaş Sözleri: Türküleriyle Hayatımıza Dokunan Bozkırın Tezenesinden Kalbimize Dokunan 15 Söz